20 Kasım 2016 Pazar

Catania

Merhaba;

Hazırsanız sizi uzun bir Sicilya gezisine çıkarmak niyetindeyim. Niyetindeyim diyorum, biliyorsunuz her zaman her gittiğim yeri yazamıyorum. Mesela biz geçen sene Malta'dan Roma'ya gitmiştik. Yazabildim mi? Hayır. Bazen nedense yazarken sıkılıyorum. Bazen de sanki laflarım boşluğa gidiyormuş gibi geliyor. İnternette herkes o kadar çok şey yazıyor ki.  Bu Sicilya yazısını tamamlamak için başka bir taktik izleyeceğim. Bütün yazıları yazıp kaydediyorum. Bakalım nasıl olacak:) 

Kurban Bayramında (resmen 2 ay geçti üstünden) Sicilya'ya gittik. Bu sene Uğur iş değiştirdiği için izni yoktu. Gene de şirketi bir kaç gün kaçamak yapmasına bir şey demedi. Bayramın ortasında gidip, öbür haftanın ortasında geldik. Böylece biraz daha hesaplı uçak bileti alabildik ve hava limanındaki o ölümcül kalabalıklardan kaçabildik. 

Sicilya biliyorsunuz İtalya'ya bağlı bir Akdeniz adası. Türkiye'den direk Catania'ya uçabiliyorsunuz, bu da zaten son senelerde Türkler arasındaki popülerliğin artmasına sebep olmuş. Bizim rotamız Catania - Taormina - Palermo - Catania şeklindeydi. 

Uçağımız Catania'ya akşam üzeri indi, hava limanından bineceğiniz shuttle otobüslerle şehir merkezine kolaylıkla erişebilirsiniz. Hatta ben tam önünde otobüs durağı var diye Sicilia B&B'yi tercih etmiştim konaklamak için. Duomo'ya çok yakın olması, şehrin göbeğinde olması ve ara sokaklarda değil de cadde üzerinde olması güzeldi. Ama açıkçası keyifsiz bir konaklama oldu. Asıl desem, pis değildi ama vasattı. (Gerçi çok temiz miydi emin de olamadım.) Otele eşyalarımızı atıp dışarı çıktık. İki hedefimiz var: Birincisi birazcık şehri görme, ki saat 19.30 olmuş ancak gece hayatını görebiliriz. İkincisi de ertesi gün Etna'ya gideceğimiz için otobüslerin nerden ve saat kaçta kalktığını bulmak. Önce kendimizi otobüs terminaline doğru attık, ki esasında otelimize yürüme mesafesindeymiş. Sicilya'da dikkat etmeniz gereken bir şey var. google maps sizi saçma sapan yollardan yürütüyor. Mesela ana cadde dururken ara sokaktan yürütüyor. Ve bu ara sokaklar ne yazık ki hayli tekinsiz görünüyor, hatta öyle hissettiriyor. Gitmeden önce mutlaka sizde okuyacaksınız Sicilya'nın ne kadar güvensiz olduğunu. Bunu da hissedip tedirgin olacaksınız. Size şunu söyleyebilirim. İstanbul'da yaşayabiliyorsanız orda da yaşarsınız. Tamam çantana, cüzdanına biraz daha dikkat etmen gerekebilir. Biz mesela normalde pasaportlarımızla gezeriz ama burda cesaret edemeyip otelde bıraktık hep. Ama gene de en büyük sıkıntıyı sanırım güvenli ülkelerde yaşayan Kuzey Avrupalılar yaşıyor. Dediğim gibi, dikkatli olun ama abartmayın (evet ben ilk gece biraz korktum) Önce terminale gittik. Etna'ya 60 euro gibi bir bedel verip turla da gidebilirsiniz ama ben daha önce internette otobüsle 3 euroya gidildiğini okumuştum. Otobüs sabah 08.15'te tren istasyonunun önündeki park yerinden kalkıyor. Akşam da 16.30'da Etna'dan kalkıp sizi şehre geri bırakıyor. Bizim gibi bir gece önceden gidip bilet aramanıza gerek yok çünkü satmıyorlar. Sabah biraz erken gidip Etna Transporti'nin yazıhanesinden biletinizi alabilirsiniz. Otobüslerde koltuk numarası yok, gidip yer kapmanızı öneririm, yol yaklaşık 2 saat sürüyor zira. Bunları Etna yazısında da anlatabilirdim tabii değil mi? Her neyse. Ama otobüs terminalinde bilet yazıhanesini ararken konuştuğumuz İtalyanları anlatmadan geçemeyeceğim. Kendilerini baya İngilizce biliyorlar sanıyorlar ama hiç bilmiyorlar. Sadece İtalyanca konuşuyorlar, sizi de konuşmanız için cesaretlendiriyorlar. Mesela ben baktım İngilizce anlaşamıyoruz, tamam dedim madem kafa göz yara yara İtalyanca.  Bana diyor ki "sakin ol, gayet güzel konuşuyorsun." Enteresan olan bir yerden sonra gerçekten de konuşuyorsun. Ben mesela İtalyancamı şu seviyeye çektim: Konuşuyorum ama anlayamıyorum. Anlayamıyorum dediğinizde daha yavaş konuşuyorlar ama benim anlamamaktaki sıkıntım hızları değildi, kelimeleri unutmuşum. 

İlk gecemizde biz galiba akşam yemeği yemedik. Uçağa binmeden yemiştik, uçakta da yedik. Pek aç değildik o yüzden. 

Catania'da aşağı yukarı her şey Via Etnea üzerinde. Bir ucu denize, bir ucu da Etna Dağı'na çıkan uzun bir cadde. Sağlı sollu kafeler, alışveriş mağazaları falan var. Biz önce Etna Dağı'na doğru biraz yürüdük, daha sonra da denize, yani Duomo Meydanı'na doğru.  Duomo Meydanı'nın çevresinde pek çok kafe ve restaurant bulabilirsiniz.

Meydanda göreceğiniz iki önemli eser var. Birincisi Sant'Agata Katedrali, ikincisi ise Fontana dell'elefante. Bu çeşme ayrıca şehrin simgesi haline gelmiş. Esasında bir İtalyan klasiği oalrak Sicilya'da çok fazla ve birbirindne görkemli kiliseler, katedraller göreceksiniz ve gezinin sonuna doğru aa evet ya bir kilise de burda varmış diyeceksiniz. 










Müzisyen Vincenzo Bellini burada doğmuş ve bundan pek de gurur duydukları kesin. Güzel bir fotoğrafını çekmeyi beceremediğim opera binası ve aşağıda bir fotoğrafını gördüğünüz dev şehir parkı mesela bu gururlarının bir yansıması adeta. 

Şehrin ortasında fena korunmamış durumda bir Roma tiyatrosu kalıntısı var. İçini de gezebilirsiniz. 




Catania'nın büyük bir balık pazarı var. Esasında bizler için şaşırtıcı değil tabii. Duomo'nun arkası gibi kalıyor. Biz iki gece yemek yedik. Birinci gece ismini ne yazık ki hatırlayamadığım, arkadaşlarımzıın rezervasyonsuz yer bulamadığı bizim rahatlıkla oturduğumuz bir yerdi. Ben barbun yedim. Yani bu restaurant Guardian'a falan çıkmış ama bence pek numarası yoktu. İkinci yemeğimizi ise Mm Trattoria'da yedik. Ve ilk restaurant da bunun karşısındaydı. Ben buranın yemeklerini daha çok sevdim. ben kılıç balığı istedim, Uğur ton. Ama sonuç olarak değişmek zorunda kaldık çünkü ton daha ok sushi kıvamındaydı:) Şarabı sadece kırmızı mı beyaz mı istersiniz diye soruyorlar bu arada. Marka seçmek gibi bir şansınız yok. Yanlış hatırlamıyorsam biz iki restaurantta da 30 euro civarı bir hesap ödemiştik. 


Sicilya'da cannoli isimli tatlı çok meşhur. Bence de baya başarılı. Ama mesela CAtania'da iki kere yedim, üstelik birisi I Dolci Di Nonna Vincenza isimli meşhur bir pastaneydi ama ikisi de çok tırttı. Bence Cannoli için Taormina'yı bekleyin. 

Bu arada biz araba kiralamadık hırsızlık olaylarından çekindiğimiz için. Tren ve otobüs seferleri çok sık ve kullanışlı. Belki araba kiralanarak daha çok yer gezilebilir tabii ama neden daha az  yer gezdik demedik açıkçası.

Yarın Etna'ya gidiyoruz hazırsanız:)  

Hiç yorum yok: