22 Ağustos 2009 Cumartesi

Datça


"Yoğun" iş takviminden zaman buldum, tatil fotoğraflarına daldım. Ama ne yazık ki ben gene denize gidince fotoğraf çekmeyi unutup sadece suya girmişim. Muhteşem Datça'dan size sadece bir fotoğraf gösterebiliyorum, ki o da çok enteresan birşey değil zaten. Ama bunun yanında Palamutbükü'nün deniz kokusunu, kabak çiçeği dolmalarınn, pazılı gözlemeleri, ve bir tutam eğlenceli anıyı doldurmuşum çantama gelirken, yapacak birşey yok, tek fotoğrafla idare edeceksiniz ne yazık ki.

Datça'ya gitmeden önce nerde olduğumu duysanız belki de beyniniz yerinden fırlar:) Oslo. Oslo ile ilgili detaylı bir yazı bu hafta içinde yolda olacak, fotoğrafları da yazı ile beraber:)

İznim bitti ne yazık ki. Artık pazartesinden itibaren iş başı. Zaten hava da serinledi. Artık sonbahar mı geliyor, yoksa ramazan geldi diye insanda ister istemez bir kış özlemimi doğuyor bilemiyorum. Peki insanın tam rejime girdiği sürenin ramazana denk gelmesi, ramazanda da güllaç olması, güllaçlara melül melül bakmanız  nasıl bir işkencedir.

Tatilde olanlara iyi tatiller, benim gibi çalışanlara ise kolaylıklar.