Bu ara ufak bir seyahat planlamakla meşgulum. Yakın bir zamanda Beyrut'a gitmeyi planlıyoruz. Ben ufaktan bir plan yaptım ama Sezen şunu da yapmadan dönme diyeceğiniz herhang bir şey var mıdır? İlgilenmediğim bir kaç başlığı yazayım size:
- Alışveriş
- Yeme-İçme
- Çağdaş sanat
Neden ilgilenmediklerini yazdın derseniz. Gezi yazıları yazan bloglarda artık çoğunlukla bu tür konularla karşılaşıyorum. Beyrut'a gidip kim Chanel görmek istiyor Allah aşkına? Alışverişle ilgili istisnam yerel ürünler olabilir. Neteresan kırtasiye malzemeleri olabilir. Ya da evet Paris'e gidersem Champs-Elysse'de alışveriş yapmasam bile (maddi açıdan yani) görmek isterim o bütün devasa markaları da. Ya da İspanya'da H&M peşinden koşmuşluğum var kabul ediyorum. Ya da sürekli bir yeme-içme konuları. Tamam birkaç yerel yemek yenmeli, suyu içilmeli falan ama"şekerim bilmem nerde şunu yemeden dönmeyeceksin bla bla bla" Çok sıkıcı. Geçiniz. Çağdaş sanata gelince İstanbul'da bile zorlanıyorum. Kalkıp onca yol gidip çağdaş sergiler gezemem. Hatırlarsanız Viyana yazımda da bahsetmiştim bundan. Şimdi bunların dışında, bizi gerçek Beyrut'a yaklaştıracak önerileriniz varsa lütfen söyleyin.
Öte taraftan son yurtdışı gezimde gri pasaport kullandığım için şu anda geçerli bir pasaportum yok. Önümüzdeki ay pasaport almaya gideceğim. Bu da ne anlama geliyor? 225 dolar civarında bir pasaport ücreti ödeyeceğim. En temel hakkım olan seyahat özgürlüğüme kavuşabilmek için bir kimlik belgesi olan psaporta bu parayı ödeyeceğim. Belki duymamışsınızdır. Sırt Çantalılar grubu ve Seyahat Özgürlüğümüzü Geri İstiyoruz oluşumu T.C. Pasaportunun en pahalı pasaport olarak tescillenmesi için Guinnes Rekorlar Kitabına başvurdu. Seyahat özgürlüğümüz için bir imzada siz verin. Geçen sene %50 indirim yapılması sağlanmıştı, bakalım bu sene hep beraber bir gelişme sağlayabilecek miyiz?