17 Aralık 2013 Salı

National Christmas Tree


Merhaba;

Cumartesi günü gene DC'deydim. Bu seferde Beyaz Saray'ın önündeki Noel Ağacı'nı göreyim dedim. Işıkları 6 Aralık'ta Obama yakmış. Geleneksel olarak bir tane büyük ağaç ve çevresinde de eyaletleri simgeleyen küçük ağaçlar var. Burada ağacın tarihçesi ile ilgili bilgi mevcut esasında.  İlk olarak 1923'te ışıkları yakılmış. O zamandan beri sadece 2. Dünya Savaşı zamanında 4 sene sönük kalmış o kadar. Eski ağaçlara baktım, bu sefer ki süslemeyi zayıf buldum. Neyse. Metro Center metro durağından beyaz saraya kadar yürüdüm. Baktım, şehrin her yerine Noel Baba'lar, Noel koroları inmiş. Nasıl bir keyif, nasıl güzel anlatamam. 




Washington'da pek çok evsiz var ne yazık ki, çok üzücü durum.


Beyaz Saray'ın önüne gelince şaşkınlıktan öldüm. Bir kaç blok aşağıda polis yolu kapatmıştı, Beyaz Saray'ın önüne gelebilmek için bir çember çizmeniz gerekiyordu. Meğer yolun kapatılmasının sebebi Beyaz Saray'ın önünde protesto gösterisi olmasıymış. Bakın Aşağı sokakta, yukarı sokakta falan değil direkt Beyaz Saray'ın önündeydi protesto. Dedi mki siz işi bilmiyorsunuz, belki şurada minik bir tomacık vardır, şurda minik bir biber gazı kapsülü vardır. Zaten metro neden çalışıyor ki, kapatın gelemesin insanlar. İran-Irak arasındaki bir mesele yüzünden İranlılar gösteri yapıyordu. 7 tane tutsak varmış, onların yakınları da açlık grevine başlamışlar. Bu bilgileri de orda tanştığım süper tatlı Suzanne'den aldım. Beni akşam dans etmeye çağırdı ama ne yazık ki eve dönemeyeceğim akdar uzaktı gittikleri yer. Üstelik Balkan müzikleri çalıyormuş. Kısmet. 




Kalabalık bir protesto değil tabi ki. Bir de çok ilginç bir şey oldu. Şu aşağıdaki fotoğraftaki adam insanları İsa'nın yoluncan gitmeye çağırıyordu. Elinde de kocaman bir megafon var. İnsanlar da burada protesto yapıyorlar. Birisi gidip biraz ileri git dedi. Ama her şey çok kibarca oldu. Adamda lafı hiç ikiletmedi, ileriye gitti. Gerçekten de saygı böyle bir şey, ve saygı bizim öğrenmemiz gereken bir şey. Herkesin bir arada yaşayabilmesi büyüleyici bence. 



Esasında herkes fotoğraf çektirmeyi çok seviyor ama insanların fotoğraflarını çekerken hala gerginim, gene gerginim. 




Sonunda ağacın önüne geldim, Ağacın altına koydukları trenlere bayıldım. Çocukluğumda en çok istediğim oyuncak trendi. Nedense hiç alınmadı. Heralde pahalıydı, ve belki Maraş'ta yoktu bile bilmiyorum ki. Annemlerden açık açık istedim mi onu bile bilmiyorum. Ama burda aklımı kaçırdım işte. 




Bir ailede yılbaşı fotoğrafları çektiriyordu. Sevimlilerdi bence. Adam gerçekten mi askerdi yoksa özentiliğinden mi öyle giyinmiş bilmiyorum ama.








Hava hayli soğuktu, yağmurda başlamıştı. Hadi dedim gidip bir kahve içeyim, bir saat sonra hava kararır o zaman da gelir ışıklı halini çekerim. Ne mümkün. Yağmur öyle bir yağdı ki kendimi eve zor attım. Ay bir de telefonda konuşan bir adam "it's raining cats and dogs" dedi. Bu kalıba da çok gülüyorum. 

Tabii yılbaşı ağacını neden siyah beyaz çektin diyenler olacaktır, instagram'da oldu çünkü. Hava çok kapalı, renklisi de bir şeye benzemiyor. Bir de nasıl özlemişim Siyah beyaz çekmeyi. 




Hiç yorum yok: