4 Mart 2018 Pazar

Danimarka'dan Sesleniyorum

Merhaba;

Eskişehir'den beri yazmamışım. Esasında diğer blogda bir Danimarka'da hayat yazısı yazdım. Biraz da burda yazayım ki buralar da canlansın:)

Geçtiğimiz haftasonu eve 1.5 km ötede bir çiftliğe gittik. Patates, patates ve daha çok patates almak için:) Hava buzdu ama güneşliydi. Biraz daha yürüyelim hazır bebe de uyuyor dedik ve ilerdeki Ledoje isimli köye vardık. Yani emekli olsan, ya da araban olsa işe gidip gelsen bu köyde yaşarsın. O kadar tatlı, o kadar sevimli ki. Baksanıza güzelliğine. Ama arabam yok, evde oturuyorum derseniz sıkıntıdan ölürsünüz. Günde 3 4 tane geçen bir otobüs var sadece:)





Arabam yakışmış mı?









Burda her yerde ufak göller var. Şöyle baharda yayılıp kitap okumalık tam. 

Bu haftasonu  şehir merkezine gittik. Botanik Bahçesi ve King's Garden'ın görmek için. Kar altında bir botanik bahçesinde pek birşey göremiyorsunuz. Ama Palm House'un içinde pek çok bitki görebilirsiniz. Tabiki nemine dayanabilirseniz. 

Sonrasında Rosenberg Kalesi ve King's Garden'a geçtik. Kalenin içini gezmedik henüz. Biraz havalar ısınsın ve üstümüzdeki yirmi kat montu çıkaralım diye bekliyoruz:)







Bir de Nyhavn donmuş galiba diye koşup oraya gittik. Eksik mi kalalım?




Evet donmuş:) Winter wonderland dedi bir arkadaşım.  Tam olarak buydu Kopenhag'ın bana bu haftasonu yaşattığı esasında. 



   
Bir Danimarka gezi rehberi yapmak istiyorum. Ne dersiniz?

Hiç yorum yok: