18 Mayıs 2012 Cuma

Nisan Sonu Bodrum Gezisi

Nasıl anlatsam, nerden başlasam.... Hep Bodrum'u o çılgın kalabalığından soyutlanmış bir zamanda görmek istemişimdir. Gece hayatına, hareketli tatile bayılırım ama gene de bu tür tatil yerlerini sezon dışında görmek çok ayrı bir keyif oluyor. Nisan ayının sonunda böyle bir şansımız oldu, doğum günümü de vesile ettik, 3 gün bodrum kaçamağı yaptık. 

Birinci gün Bodrum'un içini, kalesini gezdik. Zaten kaleyi uzun uzun gezince bütün bir gününüzü alıyor. 
İkinci gün denize girelim dedik Ortakent'e gittik. Ben suya girip çıktım aşırı soğuk ama çok güzeldi. Uğur girmedi. Sahilde yattık, kitap okuduk. Bir de Bodrum'un insanı sersem eden rüzgarından nasibimizi aldık. Üçüncü günse öğlen Gümüşlük'e gittik, denize ayaklarımızı soktuk, ben gözleme diye tutturdum gözleme yedik. Akşama doğru Bodrum'a geri dönünce de üstümüzü değiştirdik ve kutsal doğum günü kutlamaları için kendimizi marinadaki Vespa Cafe'ye attık. Yelkenlileri kıskandık. Ben önceki gün marinadaki satılık yelkenlilerden birinin fiyatını sormuştum, 10 metrelik yelkenlisinin fiyatını adam bana resmen söylemedi, bir ton gevezelik yaptı siz zaten alamazsınıza getirdi. Ben de sinirlendim alacağımdan değil merakımdan sordum dedim. 1997 yapımı 10 metre yelkenli 60-70 bin civarında olmalı gibi gözüküyor, artisliğin kime amca demek istedim ama terbiyem elvermedi ki işte. Adamın züppeliğinin dedikodusunu yaptık. Şarap içtik, geyik yaptık. Gece de otobüse binip evimize geri döndük. Uçakla gitmememiz bir eksiydi çünkü Bosrum çok uzak ama açıkçası bir fırsat sitesinden aldığımız indirim kuponları ile iki kişi gidiş dönüşü çok ucuza getirdik, hadi dedik 12 saatten bişey olmaz. 


Bodrum tabi ki çok tenha olmuyor, terk edilmiş gibi de değil. Ben nisan ayında Bodrum'a bayıldım. Yalnız şunu da söylemeden geçemeyeceğim, şu esnafımız hala turisti kazıklayalım oalyından vazgeçmediler. Bir gece iki bira bir patatese 30 lira para aldılar. Biralar 8 lira ama uyduruk patatese 12 lira ne demek. Bu arada hesap 28 lira gelmedi, 30 lira geldi. Yani adam kafasına göre servisi de koymuş üstüne. Sonra da ağlıyorlar var efendim neden böyle turizm niye bitiyor diye. Daha bunlar iyi günleriniz beyler, daha çook ağlarsınız siz. 


Sakin, kafanızı dinleyeceğiniz bir kaçamak arıyorsanız sezon açılmadan atlayıp gidin Bodrum'ai bence pişman olmazsınız.


Herkese iyi haftasonları dilerim.


Not: Hafif hafif gezelim diye fotoğraf makinalarımızı götürmedik, fotoğraflar da sadece kompakt makinamızdan. Bu da farklı bir kafaymış:)



 Bağ bozumu betimlemesi: Herkes zevkine düşmüş:) C'est la vie.

Amforalar konsey toplantısı. Biz demedik duvarda böyle yazıyordu:) Sandalyede oturan konsey başkanı

Gümüşlük

Ortakent


 Kaleden görünüm
 Bir gün birisi benim olacak, basıcam rüzgarı, basıcam rüzgarı, o ada benim bu ada senin yelkovan kuşlarının peşi sıra
Birer kadeh şarap alır mısınız?

Bodrum'da gün batımı ayrı güzel.





Hiç yorum yok: